1 Ocak 2012 Pazar

Ken Loach ve Troçkist Sinema Ritüeli




faydacı, çıkarcı ve meş'um olarak " SOSYALİST BABALAR " tarafından etiketlenen Troçkizm, kimilerine göre her kötülüğün anası, adamsendeciliğin babası, proleterya'nın ezeli düşmanı. Bana kalırsa türrehat olarak şerh etmek lâzım yazılan ve çizilenleri. Zaten william james de okunmadan yanlış yaftalar yapıştırılan bir düşünür, machiavelli'ye yakıştırılanlar doğru ama. lev troçki'ye gelince, kendine göre içinde yer aldığı, mücadelesini verdiği marksizm hakkında düşüncelerini harmanlamış ve intaç olarak bir düşünce sistemi çıkmış ortaya. Bu düşünce sistemini benimseyenler de nedense komünist akbabalara karşı daha mutedil bir yol izlemiş. Bunun kaçınılmaz finali hemen insanlara ve düşüncelerine taarruz.

Troçkist anlayışı benimseyenlerden biri de filmlerine yandığım ama su bulamadığımın yönetmeni ken loach. İngeltere'deki proleterlerin, sıkıntılarını, zapturapt altına alınma girişimlerini, kısaca işçi sınıfını 4 Zeki Demirkubuz, 2 Semih Kaplanoğlu, 1 Reha Erdem gücünde sinemaya aktarabilmiştir ken loach. 
ae fond kiss, sweet sixteen, bread and roses ve my names joe filmlerini izleyin bakalım, kim haklıymış, işçi sınıfı mı, toplumun ötanazisini arzu eden sistem mi ?

Kılı kırk yararak işçi sınıfını filmlerinde işleyen ken loach'un vurucu bir tarzı yok, fakat, işi sulandırmadan derdini anlatabilen bir yönetmen ken loach. Tümevarıma itidal sahibi olarak varıyor. 
   
Sinema çöplüğünde kendisini daha keşfedememiş sinema severler varsa ellerini çabuk tutsunlar. 
Ken Loach da bizden biri.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder