2 Mayıs 2012 Çarşamba

Baba


Nasılsın baba ? inşaallah iyisindir. Günde bilmem kaç bin kelimemi hebâ ediyorum, mugalatada master yapıyorum, ama senin hâlini soramıyorum baba. Bilmiyorum, senle çok fazla muhabbet etme fırsatı  bulamadık. Her şeyi içine atıyordun, içinden konuşuyordun, biliyorum beni çok seviyordun, ben sanki senin için bir şey yapabilmişim gibi belli konularda bana teşekkür ediyordun; şimdi onda biraz zorlanıyorsun. Kelimelerin anlamını şaşırabilirsin, bu senin dahlinin olmadığı bir konu, konuşma yetisinden de biraz mahrum kalmış olabilirsin ama ben seni anlayabiliyorum baba, merak etme. Aslına bakarsan, sana hâlini sormaktan korktuğum doğru. Bildiğim bir şeyi sormaktan korkuyorum baba. Konuşmayı çok fazla sevmezdin, ama ben senin gözlerinle çok muhabbet ettim baba.   Pencereden seni beklediğim günlerdeki gibi bir hâlet-i ruhiyenin tutsağı oldum, daha gölgende oyun oynamak istiyorum baba. Ben senin için hiçbir şey yapamadım aslında, sadece yaptığımı zannettin. Kendime çok kızıyorum baba, gönül isterdi ki senle çok şey paylaşayım, sevincimi, derdimi seni ortak edeyim. Şimdiki şürekam hayâlim oldu baba. Baba, ben seni çok sevdim, belli ettim ya da edemedim; ama çok sevdim be baba. Damarları boşver, onlar sana her zaman kötü davrandı, ama sen benim damarımsın be baba. Dimdik ayaktasın, yorulduğun zaman bana yaslanabilirsin.

Biraz daha sabret, şimdi iyisin ama şimdikinden de çok daha iyi olacaksın ve gölgende ben olacağım baba.


1 yorum: