24 Mart 2012 Cumartesi

Rainer Maria Rilke

Karanlık ortamlarda okunmaması gereken bu şairin, ruh dünyasını vize almadan gezmesinin altında yatan nedenin altında kaldım, kalkmak için de uğraşmadım. Bazı eserler ya da edebî alegoriler, hacimli bir kitabın yapamadığını yaparak, anlatılmak istenen şeye veya hislere vasıtasız tercüme oluyor. Rilke'nin üslûbu, kasvetin ışıkla hemhâl olması gibi, sıkıntı içinde sude olan kelimeleri açığa çıkararak, esasında insanın üzerinden büyük bir yükü alıyor.

" insanların sözlerinden çok endişe duyuyorum,
her şeyi ayan beyan söylüyorlar
bu köpek ve şu evdir
ve başlangıç burada, bitiş de şurada. "

----------------------------------------------------

Yukarıdaki dizeleri Rilke'den başkası, başka bir şekilde anlatmaya kalksa, herhâlde yokuş çıkan eşeğin üstüne fazladan bir yük koymak gibi, bir yerde tıkanıp kalır. İşte bazı şeyleri / dizeleri şerh etmek, o kadar malayani olur ki, arife tarif gerekmemeli.

" Nasıl duyar, filizlenen bir incir ağacı seni
 yücelerde ay ışırken. "

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder