özet, spoiler da diyoolar;
Aydın : Nevrotik kişiliğiyle âşık olduğunu farzediyor, saatini takıntıya göre ayarlıyor, saatini takıntıya göre ayarladığı için, saati gibi feleği de şaşıyor. Karşı cinsin ilgisini çekmek adına küçülüyor. Şekercide çalışan kızı kafasında sorgularken gönlüne nazar etmiyor; finalde ne kadar arıza birisi olduğu meydana çıkıyor.
Osman : işte, mâsumane duyguların kaynağı saflık. Osman küçücük hâliyle seviyor, ağır hasta olduğunu, yâni sonunu düşünmüyor. Arkadaşı da her şımarık çocuk gibi, osman'ı iplemiyor. Film, bir yerde ayrı hikâyelerden mi oluşuyor derken, her şey iç içe geçiyor ve Onur Ünlü hangi hâlet-i ruhiye ile bu filmleri kaleme alıyor ?
Şevket : Geldik, zurnanın zırt dediği karaktere. Nereden başlayalım ki, bu karakteri anlatmak çok zor, belki de lâf-ü güzaf olur bu karakteri aksettirmeye çalışmak. Şevket acılarla tecrübe edilmesine rağmen bir ihtimal âşık oluyor. Ölümün nefesini hissedebilmek için belki de. Silahı da hazır ve nazır. Gerçeklerle şaka olmaz esprisini yaşadığı için, sevdiği kişi de onun bir eşi nerede ise. Kendisi de ölümcül hasta, sevdiği de. Kendisinin yakınları ahirete intikal etmiş, pek yakında sevdiğin de.... efdal olanı filmi izlemek.
Dilek : Duygusuz diye küfürlere mazhar olurken, duygusuz olmadığı anlaşılıyor. Kendisine küfür edenler de varsa, küfürleri boşa gidiyor böylece. Şiir yazanın şakası olmaz lafını şevket'ten duyuyor, " sırf senin hayatın mı acı ? " sözünü söylemesinin altında yatan gerçekler, sonradan anlaşılıyor.
Tevfik Öğretmen : Onur Ünlü adamı hem kâtil yapar, hem de âşık. Alın size tevfik öğretmen; adam kızına mı karalar bağlasın, şerefsiz kardeşi ve eşine mi ? sonu böyle olmalı diyemiyor insan. Çünkü, söz konusu Onur Ünlü olunca insana sûkut düşüyor.
------------------------------------------------------------------------------------------
vakti zamanında filmi izlediğimde böyle şeyler yazmışım; daha da ileri gidersem bu film bir Turgut Uyar şiiridir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder