16 Şubat 2012 Perşembe

Costa Gavras


Çok romantik, bayağı bir devrimci, azıcık Aristo ve Schelling'in hırsını almış, apolitik zamanımızda çözülebilmesi zor bir yönetmendir. Filmlerinde muhalı imkânlı kılmak ister. Son İmparator'u izlemişseniz Bernardo Bertolucci'nin patriarkal ( ataerkil ) filmi gibi çok sert bir tarzı vardır. Filmi izledim, nasıl sert denilebilir, işin aslı çaktırmadan vurabilmektir.

Filmleri sosyolojik açıdan, Derrida'nın nihilizmiyle, Marx'ın şiddeti arasında vapurla Üsküdar'a gitmeye benzer.

Ünlü üçlemesi de bu saikin metaforudur.

Z filminde özellikle insani yaklaşımları, çığırtkanlık yapmadan toplumların yönlendirilmesini çağrıştırır. Yâni, bizim dangalak romantik san'atçılarımızın yapamadığını yapabilen bir yönetmendi(r). Bizim bazı san'atçılarımızın hiç umrunda olmadıkları hâlde müptelası oldukları diskur yalanına sahicilikle cevap vermiştir. Son olarak bunu Rutkay Aziz örneğinde görmüştük. İnanmadığı bir sosyal devrimi yapmacık ağızla dillendirmek, ancak bizim romantik yalancılarımıza mahsus. Gavras'ı mutlaka izlemiştir ama izlemek agah olmayı getirmiyorsa, hiç izlenmesin daha iyi.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder