sırça karanlıklar bataklığında
bir sahra kaplanı geldi ebrûlî seccadesiyle
şimal tarafıma, füzeyle çizilmiş harita ağzında
sekiz parmaklı insanlar tevellüd etti
modernist medresenin, girilmez ibâreli
arka sokağında
ar aylarında bir umacı
vetireler, insan diyalektiği, bilinebilirlik üzerine
imbikten geçirdiler eski yananları
teşneler
mevlânâ sırtında bir cenazeye eşlik ettiler
beneksiz itler, oklu kirpikler, yitik atlar
ben ve onlar
galiz kahkahalara teşrif ettiler
dâvudi bir vaveyla koptu arzın merkezinden
umman toğrağa aktı
insandaki huysuz ve katı
gün gelecek canımın içi
filistin incirleri de isyan edecek
kan geldikçe burnundan şerefsizin
pamuk insanlar da gülecek
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder